Kader Matrisi’nde 22 Arkan: kime kredi almamak gerekir ve neden bu, para akışı için tehlikelidir
- 1. Kader Matrisi’nde 22 Arkan
- 2. Kredi kavramına neler girer. Numeroloji ve Kader Matrisi yönteminin kredilere bakışı
- 3. Beşinci Arkan
- 4. Altıncı Arkan
- 5. Dokuzuncu Arkan
- 6. Onuncu Arkan
- 7. Altıncı, yedinci, on birinci, on sekizinci, on dokuzuncu, yirmi birinci ve yirmi ikinci Arkanlar
- 8. On ikinci Arkan
- 9. On dördüncü ve on beşinci Arkanlar
- 10. On altıncı Arkan
- 11. On sekizinci Arkan
- 12. On dokuzuncu Arkan
- 13. Yirmi birinci ve yirmi ikinci Arkanlar
- 14. Kredilere bel bağlamayı bırakıp finansal zorluklarla kendi başına nasıl baş edilir
Kader Matrisi’nde 22 Arkan: kime kredi almamak gerekir ve neden bu, para akışı için tehlikelidir

Kader Matrisi’nde 22 Arkan
Kader Matrisi’ndeki Arkanlar: kime kredi ve borç almak yasak olmalı. İnsan para olmadan var olamaz. Parayla hem olumlu hem de olumsuz çok sayıda duygu bağlantılıdır. Bu duygular, kişinin finanslarının nasıl işleyeceğini belirler: fayda ve sevinç mi getirecek, yoksa sıkıntı ve negatif duygular mı doğuracak.
Dengeye ulaşmak gerekir; aksi hâlde, bu denge bozulduğunda, yaşamın keyiflerinden vazgeçerek inatla para biriktirmek bile istenen sonucu vermez. Mesele şu ki yoksunluk, paranın da birikimi kadar zor gelmesine yol açar. Parayı her şeyin pahasına biriktirmek dengeyi bozar ve böyle bir birikimin faydası olmaz. Parayı doğru şekilde kenara koymak ya da işe yatırmak gerekir — para çalışmalıdır. Deneyimli finans uzmanları geliri ve giderleri şu şekilde dağıtmayı önerir:
- %50 — temel giderler (faturalar, gıda vb.).
- %30 — eğlence, giyim, kafe ve restoran harcamaları.
- %20 — birikimler (konut, araba, teknoloji, mobilya, tadilat alımı), ayrıca “güvenlik yastığı”, emeklilik, seyahat vb.
Klasik 50–30–20 kuralına uyarak kendinizi ve ailenizi kısmadan parayı akıllıca biriktirebilirsiniz. Ancak bazen para gerçekten yetmez ve kredi alma fikri akla gelebilir. Fakat bazı durumlarda bunu yapmak istenmez ya da kesinlikle sakıncalıdır.
Kredi kavramına neler girer. Numeroloji ve Kader Matrisi yönteminin kredilere bakışı
Krediler geniş anlamda, belirli bir süre için faiz karşılığında alınan her türlü paradır. Bu kavrama yalnızca banka kredileri (iş, tüketici) değil; mikro krediler ve akrabalardan, arkadaşlardan ya da diğer özel kişilerden borç alınan tutarlar da dâhildir.
Esasen kredilerde doğası gereği kötü bir şey yoktur. Bazı durumlarda yardımcı da olabilirler; örneğin ipotekle konut ya da leasing ile araç almak. Ancak yaşam koşulları ciddi biçimde değişebilir ve kişi adeta finansal esarete düşebilir. Bazı Arkanların temsilcileri, borç alma fikrine — ister bankadan, ister bir arkadaştan — özellikle dikkatle yaklaşmalıdır.
Beşinci Arkan
Beşinci Arkan’ın temsilcileri biriktirmeye meyillidir; ancak enerji “eksi”deyken bu, evde ıvır zıvır birikmesine ve önemli evraklara dikkatsiz davranmaya yol açabilir.
Beşinci Arkan, düzen ve yasallık enerjisidir. Bu, “artı” varyantında böyledir; “eksi”de ise çöp birikmesi ve her tür dağınıklık finansal durgunluk yaratır. Bu Arkan’ın temsilcileri, para yokluğu nedeniyle kredi veya borç alma isteği duyabilir. Üstelik “eksi” beşinci enerjiye sahip kişiler yalnızca belgelere dikkatsiz davranmakla kalmaz — kendileriyle imzalanan finansal sözleşmenin şartlarına ve kurallarına da direnç gösterebilirler. Bu dikkatsizlik, kaçınılmaz olarak cezalar ve diğer yaptırımlarla sonuçlanır. Bu nedenle kredi almak isteyen beşinci enerji sahiplerinin sözleşme maddelerine ve ödeme tarihlerine harfiyen uymaları şarttır.
Altıncı Arkan
Altıncı enerjiye sahip kişilere de kredi almaları önerilmez. Geri ödeme koşullarını çok avantajlı sanarak yanılmaya yatkındırlar. Ayrıca altıncı Arkan’ın temsilcileri atak, duygusal ve saf olabilir — reklamlara kolayca kanarlar ve düşünmeden verilen kararlar çoğu kez üzücü sonuçlar doğurur.
Dokuzuncu Arkan
Dokuzuncu enerjinin temsilcileri yaşamlarında kanaatkârlık ve tasarrufa yatkındır. Yalnızca kendilerinden değil, çevrelerinden de kısmaya kalkabilirler. Ancak bu, başkalarının da dokuzuncu Arkanlı kişilerden kısmalarına yol açar. Çünkü para bir enerjidir ve durgunluğu sevmez. Enerji alışverişi gerekir; aşırı tasarruf ise para kanalını tıkar. Böylece sıkı tasarruf isteği, para yoksunluğuna; bu ise eksiği krediyle kapatma arzusuna götürebilir.
Eğer kişide kırmızı pozisyonlarda dokuzuncu ve on üçüncü enerji varsa ya da merkezde para hattı bulunuyorsa, tehlikeli sonuçları hesaba katmadan düşüncesiz ve riskli davranma olasılığı artar. Ayrıca dokuzuncu Arkanlılar içe kapanık ve statiktir. Hareketsizlik yaşamın yokluğuna denktir; zira her türlü durağanlıkta — fiziksel ve psikolojik — enerji akmaz, “akış” olmaz. Kişinin Kader Matrisi’nde yedinci ve on birinci enerjiler varken dokuzuncu enerji “eksi”deyse, para akışı bloke olur. Dengenin bozulması her zaman sorun getirir.
Para egregoru girişken ve aktif insanlara yardımcı olur. Hareket yoksa para da yoktur. Asla unutmamanız gereken çok basit bir kural.
İnsanın yaşamına her şey diğer insanlar aracılığıyla gelir. İlk bakışta öyle görünmese bile, çevre bilinci genişletir, ilerlemeye ve gelişime katkı sağlar. İçine kapanmamak ve teması reddetmemek gerekir.
Onuncu Arkan
Onuncu Arkanlı kişilerin her tür kredi almaları kesinlikle sakıncalıdır. Enerjileri şans, yani Fortuna’dır ve o nazlıdır. Bugün çok, yarın az olabilir; bu yüzden onuncu enerji sahiplerine “güvenlik yastığı” önerilir.
Dokuzuncu Arkanlı kişiler çevrenin fikrine bağımlıdır; bu yüzden arkadaş, reklam ya da bankaların ısrarcı tekliflerinin baskısıyla kredi alabilirler. Maddi meseleyi çözmenin en iyi yolu gibi görünse bile bunu yapmamalıdırlar.
Altıncı, yedinci, on birinci, on sekizinci, on dokuzuncu, yirmi birinci ve yirmi ikinci Arkanlar
Bu enerjilerin temsilcileri parayı anında, “hemen şimdi” almak ister. Bir şeyi satın alma, tatile ya da seyahate çıkma, tadilat yapma vb. arzuları kolayca alevlenir. Para yoksa “cazip” kredi tekliflerine kanabilirler. Tutarın altından kalkılamayacak kadar büyük olabileceğini ve faizin aşırı yükselebileceğini, sözlerin büyüsüne kapılıp arzularının sarhoşluğuyla çoğu kez hesaplayamazlar.
Bu sorunla ancak kişi kendisi başa çıkabilir. Anlık isteğe kapılmamayı, kredi almanın tüm “artılarını” ve “eksilerini” hesaplamayı öğrenmek gerekir. Ayrıca, gerçekten kişinin kendisi mi borç almak istiyor, yoksa bu arzu ona çevresi tarafından mı empoze ediliyor — bunu da ayırt etmelidir.
On ikinci Arkan
On ikinci Arkanın temsilcilerinin de borç almaları istenmez; her ne kadar böyle bir istek sıkça doğsa da. Bunun nedeni şu özelliklerdir:
- Yaptıkları işin ya da sundukları hizmetin gerçek değerini dile getirmekten çekinme. Bu yüzden para hiçbir şeye yetmez; bu da kredi almaya iter.
- On ikinci enerjiye sahip kişiler; çok okumuş, diploma ve ödüllere, unvanlara sahip olduklarını, ama paralarının olmadığını düşünür ve çevrenin/ dünyanın niteliklerini yeterince takdir etmediğine inanırlar. Oysa eğitimi olmayan girişken insanlar varlıklıdır. On ikinci Arkan’a kurban rolü hâkimdir.
Sovyet dönemi kategorileriyle düşünmek — yüksek öğrenim ve (tercihen “kırmızı”) diploma her şeyi belirler — artık tamamen geçersiz. Evet, eskiden bu; ev, yüksek makam, yurt dışı seyahatleri, araba sırası vb. sağlayabilirdi; ama şimdi bu işlemiyor. Günümüzde aktif çalışmak, fırsat aramak, içteki gizli yetenekleri açığa çıkarmak gerekir. Bu, gelir getirir ve kredi tuzaklarına düşmeyi gereksiz kılar.
Kişi parayı yetersiz görse bile, elindeki her miktar için şükretmelidir. Bu da enerji alışverişine yol açar, titreşimi yükseltir ve paranın daha hızlı ve kolay akmasına katkı sağlar. Nankörlük yalnızca bir günah değildir; aynı zamanda kişinin kendine para akışını “kapatma” yoludur.
Kurban rolü ve “bana borçlular” tarzı kalıplar, sadece kişinin aleyhine işler. İnsan yalnızca kendine ve gücüne güvenmelidir; aynı zamanda yardım edenlere — maddi ya da faydalı öğütlerle — teşekkür etmeyi unutmadan.
On ikinci Arkan’ın temsilcisi, para kazanmak için kendine özgü bir yaşam yolu ve yönteme gayet sahip olabilir. Yoğun ve haksız eleştirenlere, “senden bir şey olmaz” diyenlere kulak asmadan yolunu izlemelidir. Ruhuna, sezgisine ve yeteneğine güvenirse çok şey — para dâhil — elde edebilir. Böylece krediye de ihtiyaç kalmaz.
On dördüncü ve on beşinci Arkanlar
Bu Arkanlar altında doğan kişilerin de kredi almamaları gerekir. Bir kısmı varlıklı ailelerde doğar; bu yüzden finansal sorunlar yaşamaz. Onlar için önemli olan ruhsal gelişimdir ve buna azami dikkat göstermelidirler. Varlıklı ailede doğmamış olanlarınsa şu görevleri vardır:
- Bağımsız şekilde para kazanmayı öğrenmek, ama bunu amaç hâline getirmemek.
- Ruhsal gelişime odaklanmak.
On beşinci Arkanın temsilcileri özellikle duygusaldır; bu da onları düşünmeden borca ve krediye sürükleyebilir. Bunun sebebi, hem Tarot’ta hem Kader Matrisi’nde on beşinci Arkan’ın sembolüne dayanır: Şeytan — ayartının, baştan çıkarıcılığın, ilkel içgüdülerin, karanlık tutkuların, zararlı bağımlılıkların, iradesizliğin, korkunun ve hayal kırıklığının cisimleşmiş hâli. “Eksi” enerjide on beşinci Arkanlılar toplum kurallarını yok sayabilir, çalışmak istemezler; ama paraya yine de ihtiyaç duyarlar. Karakter zayıflığı, nasıl ve neyle geri ödeyeceklerini düşünmeden kredi alma isteğine götürür.
On altıncı Arkan
Tarot ve Kader Matrisi yönteminde 16 numaralı Arkan — Kule’dir ve “eksi” enerjide, yakınlara ve sevdiklere kıyarak biriktirme ve maddi nimetlere yönelme arzusunu simgeler. Sürekli daha fazlasını istemek, keskin para darlığına ve kredi almaya mecbur kalmaya götürür. Sürekli tadilat hâlinde olanlar ya da arabayı, mobilyayı, eşyayı çok sık değiştirenler buna örnektir; zira mevcut olandan sürekli hoşnutsuzdurlar.
Bu maddi hedefler kişiyi öylesine yutar ki, paranın dinlenmeye, eğlenceye, aileye ve yakınlara hediyelere, manevi değerlere — hayır işleri dâhil — de gerektiğini unutur. Bu da finansal akışları bloke eder ve borçlanmaya zorlar. Kişi hatalarını düzeltirse para kanalları açılır ve krediye ihtiyaç kalmaz.
On sekizinci Arkan
On sekizinci enerjiye sahip kişiler hayallere ve kendini kandırmaya meyillidir; bu yüzden krediyi ödeyemeyeceklerini sıkça fark etmezler. Önemli kararlarını Ay döngüleri etkiler. Ay büyürken enerji bol olur; küçülürken “tek başıma başaramam, borç almalıyım” duygusu doğabilir. Özellikle finansla ilgili her ciddi kararda bu kişiler ayın evrelerini dikkate almalıdır. Ayrıca düşünmeden verilen kararları “yavaşlatacak” ve en iyi çıkış yolunu gösterecek ayık ve sorumlu bir danışmanlarının olması da faydalıdır.
On sekizinci Arkan’ın temsilcileri duygularını kontrol etmeli ve kendi imkânlarını soğukkanlılıkla değerlendirmelidir. Ayrıca para, çoğu zaman başlangıçta istedikleri şeyi yapmadıkları için gelmeyebilir. Örneğin bilgisayar almak planlanırken gidip mobilya alınırsa bu, Evren tarafından aldatma olarak yorumlanabilir. Bu affedilmez ve tekrarlandığında para akışları bloke edilir.
On dokuzuncu Arkan
On dokuzuncu enerjiye sahip kişiler Güneş gibi çevrelerini ısıtıp aydınlatmalıdır. Bu durumda finansal kaynaklar kurumaz. Hayır yoksa karşılık beklememek gerekir. Üstelik bu eylem, Kader Matrisi yorumunda öyle yazdığı için değil, kalpten gelerek yapılmalıdır.
On dokuzuncu Arkan’ın olumlu enerjisi — Güneş — çevreyi cömertçe ısıtır; “eksi” varyant ise özgüven eksikliği, zayıflık ve içten yanmayı getirir. Bu hâlde kayda değer maddi başarılar beklemek zordur. On dokuzuncu Arkan’ın temsilcileri cömert ve iyi niyetli olmalıdır; çünkü Evren’in temel yasası işler — enerjinin korunumu yasası. Ne kadar verirsen, o kadar alırsın. Daha çok verirsen, daha çok döner.
Gelirin %10’una kadarını hayra ayırmak “normal” kabul edilir. Ancak küçük bir miktarla başlamak da mümkündür; önemli olan bunun gelenek diye değil, kalpten gelerek yapılmasıdır, yoksa işlemez.
Yirmi birinci ve yirmi ikinci Arkanlar
Yirmi birinci ve yirmi ikinci Arkanın etkisindeki kişilerin her biçimde kredi almaları kesinlikle yasaktır. Onlar; dünya, özgürlük ve bağımsızlık enerjisinin etkisindedir ve her kredi ciddi — bazen çok uzun süreli — bir bağımlılıktır. Bu Arkanların temsilcileri, ruhsal ve pratik gelişim yerine kredileri geri ödemeyi düşünür ve bu da onları yavaşlatır; enerjilerini ve potansiyellerini olumsuz etkiler.
Krediler kendi başına ne kötü ne iyidir. Bu, akılla ve rasyonel biçimde kullanılmalı; kişi güç ve imkânlarını dikkatle hesaplamalıdır.
Kredilere bel bağlamayı bırakıp finansal zorluklarla kendi başına nasıl baş edilir
Kredi, kişinin dikkatini kendine sabitler; gelişimini ciddi ölçüde engeller, karar ve eylemlerini sınırlar. Kredi ve borçlanmaya yaslanmayı bırakmak için şu önerilere dikkat etmek gerekir:
- Parayı amaç değil, hedefe ulaşmak için bir araç olarak görmek. Çoğu milyoner rekor tutarların peşinden koşmamıştır; onlar için önemli olan hedeftir, gelir elde etmek ise bunun yan ürünüdür.
- Dile hâkim olmak. “Pahalı”, “bana göre değil”, “param yok” gibi sözleri kullanmamak.
- Aktif olmak; sonuçta “yatan taşın altından su akmaz”.
- Akıllı insanlarla iletişim kurmak. İlişkiler çoğu zaman yalnızca psikolojik sağlık için değil, yaşamda finansal başarı için de en faydalı unsurlardan biridir.
Krediler, hareket ve gelişim barındırmayan bir enerji türünü temsil eder; çünkü parayı iade etmek gerekir, para kişi için “çalışmaz”. Ayrıca sürekli borç alma isteği ile çözülmemiş çocukluk sorunları ve kompleksleri arasında doğrudan bir ilişki vardır. Bu, finansal “kısır döngü”den çıkmayı engelleyen “eksi” enerjilerin varlığına işaret eder.
Olgun ve şekillenmiş bir kişilik için özdenetim ve arzularını/eylemlerini kontrol etmek karakteristiktir. Bu, Kader Matrisi’ndeki olumsuz enerjilerin — finansal refaha engel olanlar dâhil — “çoğalmasını” önler.
Pozitif para akışları oluşturmak için meditasyondan yararlanılabilir; örneğin etrafınızda bir para denizi olduğunu hayal etmek. Ayrıca zaten gerçekleşmiş ve para getirmiş bir olayı zihinde canlandırarak da meditasyon yapılabilir; örneğin bir hayır jestinden sonra gelen para. Eylemi tekrarlamak, para akışını tetikleyebilir. Ancak tek seferlik eylem ve devamının gelmemesi “işlemiyor” algısı yaratabilir ve el alışkanlığıyla krediye yönelinir. Kendi eylemlerinizin neden-sonuçlarını dikkatle izleyip analiz etmek, sizi borçtan ve tatminsizlikten korur.
Sitemizdeki Kader Matrisi, herkesin basit ve anlaşılır bir sanal hesaplayıcı yardımıyla kendi başına hesaplama yapmasına imkân tanır.